Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği

• Ülke genelinde orta ve uzun vadeli kentleşme, yerleşim ve toplu ulaşım projelerini akademik çevre ve şehir plancılarına yaptırarak sağlıksız yapılaşma dönemine son vererek bir reform gerçekleştireceğiz. İmar yönetmeliklerinin yapboz tahtası haline getirilmesine izin vermeyeceğiz. Proje uygulamaları ve imar planlarında meslek odalarının, sivil toplum kuruluşlarının, üniversite ve konuyla ilgili STK’ların görüş ve onaylarını gözeteceğiz.

• Şehirleri halkın demokratik olarak kendilerini ifade edebilecekleri geniş kamusal nitelikli meydanlara kavuşturacağız.

• İmar rantına son vereceğiz.

• Çevresel sorunlar ile küresel iklim değişikliği olgusunu göz önüne alarak çevresel sürdürülebilir ulaşım politikaları ile çevreye daha az zararlı ve ülkenin akaryakıt bağımlılığını minimize edecek demiryolu, deniz ve suyolları taşımacılığına önem vereceğiz.

• Çevre kirliliğinin önlenmesi ile ilgili teknolojilerin transferi ve üretimi desteklenecektir.

• Gelecek yıllarda olması öngörülen kuraklığın ülkemize verebileceği hasarı en aza indirecek projeler üretilecektir.

• Çevreyi kirletenlerin bedelini ödemesi için yaptırımlar düzenlenecektir.

  •  Kentleşme süresince altyapı çalışmalarının, kanalizasyon, arıtma tesislerinin yapılması zorunlu tutularak, göllerimizin, denizlerimizin, soluduğumuz havanın temiz kalmasına özen göstereceğiz.
  • Kentleşme süresince ve teknolojik yatırımlar yapılırken ağaç kesimi konusunda düzenlemeler yapılacak ve gereksiz yere ağaç kesilmeyecektir.
  • Tüm kent merkezlerinde, çöp ve atık rehabilitasyon projelerinin uygulanması sağlanacak, katı atıkların arıtılmasını düzenleyecek yasal ve kurumsal yapılanma gerçekleştirilecektir.
  • Evsel ve kentsel ısınmada çevreyi koruma bilinci ön planda tutulacak, temiz, çevreye uyumlu yöntem, teknoloji ve yakıtların kullanılması özendirilecek, atıkların tekrar kullanılması ve geri dönüşüm özendirilecektir.
  • İklim değişikliğiyle ilgili küresel girişim ve çabalara destek olup bu konuda küresel birliktelik içerisinde hareket edilecek, ekolojik yıkımı önlemek adına alınan küresel ve bilimsel nitelikteki kararlar uygulanacaktır.
  • 1)     EGO’dan EKO’ya: Kapitalizm/EGOloji yerine EKOloji/Ekolojizm benimsenmelidir

     

    Salt tüketime dayalı bir sistem sürdürülebilir değildir. Doğal kaynaklarımızın tükenmesi büyük zorlukları beraberinde getirmektedir. Kapitalist sistem yerine, doğanın korunmasına ve tüm canlıların mutluluğuna öncelik tanıyan bir sistem olan “Ekolojizm” benimsenmelidir.

     

    2)     SU DÖNGÜSÜ: Su yaşamdır, su döngüsünün sürekliliği sağlanmalıdır

     

    Su olmadan suda yaşayan canlılar hayatta kalamaz. Sürdürülebilir su kaynaklarını korumak için nesiller arası bir plana sahip olmalı ve bu planı uygulamalıyız. Bu, sürdürülebilir yaşam için gereklidir.

     

    Neler Yapılacak: 

     

    A)    Su konusunda Türkiye Cumhuriyeti’nin en yetkin kurumu olan ‘’DSİ’’ Devlet Su İşleri kurumu yeniden yapılandırılacak ve yeniden etkin çalışır hale getirilecek.

    B)     Ülkemizin giderek azalan ‘’Su Envanteri’’ çıkartılacak ve 10-20 yıllık ‘’Su Planı’’ hazırlanacak.

    C)     Elektrik üretimi için küçük dere ve çaylar üzerine kurulan ve tüm akışı bozan, tek türbünlü HES’ler kaldırılacak. Yeterli su tutma kapasitesi olan akarsularımız üzerinde yeniden yüksek kapasiteli barajların yapımına başlanacak.

    D)    Yerel yönetimler sadece suyun dağıtımından değil, geri kazanılması, yeniden değerlendirilmesi ve yağmur hasadından da sorumlu olacaklar. Sorumluluk alanlarında su dağıtım şebekesi nedeniyle oluşan kayıp ve kaçaklar da belediyelerin sorumluluğunda olacak.

     

    3)     YENİLENEBİLİR ENERJİ: Artık %100 yenilenebilir enerji kullanımı gerekliliğinin sorgulanmasına gerek yoktur. Burada asıl soru “NE ZAMAN?” olmalıdır.

     

    Enerji ihtiyaçlarımız için fosil yakıtlardan yenilebilir enerjiye geçme gerekliliği konusunda birçok tartışma mevcuttu. Bu konu artık tartışmaya açık değildir. Asıl düşünülmesi gereken bu geçişi ne zaman yapacağımızdır. Sürdürülebilir yaşam için bu sorunun yanıtı, 2030 veya 2050 gibi öngörülebilir bir gelecekte değildir. %100 yenilenebilir enerjiye dün de ihtiyacımız vardı, bugün de var.

     

    Adalet Partisi, tüm çabalarını Türkiye’deki yedi tür yenilenebilir enerjinin derhal iyileştirilmesine odaklayacaktır. 1) Hidroelektrik enerji 2) Dalga enerjisi 3) Gelgit enerjisi 4) Güneş enerjisi

    5) Biyokütle enerjisi 6) Jeotermal enerji 7) Rüzgar enerjisi, enerji kaynaklarının geçişi için en büyük öneme ve önceliğe sahiptir.

     

    A)    Önceliğimiz en kirletici fosil yakıt olan kömürün elektrik üretiminden acilen çıkartılmasıdır. Bu amaçla, “’İthal Kömür” tüketen santrallar 2 yıl, “Yerli Kömür” tüketen santrallar 3 yıl içerisinde tamamen faaliyet dışı bırakılacaktır. Bu santralların işleticilerine kendi rızaları ile yenilenebilir enerji üretimine geçmeleri için teşvik sağlanacak, karşı çıkmaları halinde kamulaştırma yapılacaktır.

    B)     Yenilenebilir enerji alanında yatırım yapan firmalara özel teşvik kanunu uygulanacak ve bu alanlarda yerel yönetimlerin üretim faaliyetleri ayrıca teşvik edilecektir.

     

     

    4)     FOSİL ATIK ÜRÜNLERİNİN GERİ DÖNÜŞÜMÜ: Fosil yakıtlar ham madde olarak kullanılmalıdır.

     

    Fosil yakıtlardan yararlanmaya devam edebilir ve farklı modellerle ekonomik yöntemler yaratabiliriz. Aslında, fosil yakıtlar çok önemli ham maddelerdir. Gelecek jenerasyonlar, fosil yakıt kaynaklarından faydalanma şeklimizle ilgili olarak bizi eleştirecektir. Şimdiye kadar, ham maddelerimizi tükettik ve çevrede ciddi bir kirlenmeye sebep olduk.

     

    5)     BİR YAŞAM TARZI OLARAK VERİMLİLİK: Verimlilik: En ucuz enerji, su ve gıda, tasarruf edilendir.

     

    Atığı önlemenin ve enerji, su ve gıda kullanımında verimlilik yaratmanın yollarını bulmalıyız. Bu, kritik zamanlarda hayati öneme sahip olan kaynaklarımızın tükenmesini yavaşlatacaktır. Teknoloji, verimliliği artırma sürecinde bize yol gösterecektir. Bu anlamda toplumun eğitilmesi de hedeflere ulaşılmasında önemlidir.

     

    6)     ENERJİ, SU VE GIDA AÇISINDAN DAĞITILMIŞ ÜRETİM: Üretim ve Tüketim aynı yerde.

     

    Dağıtılmış üretim ilkeleri, yaşamımızın tüm yönleri için geçerli olacaktır. Enerji, su ve gıda üretecek ve kendi bölgemizde veya bölgemizin yakınında ürettiklerimizi tüketeceğiz.

     

    A)    Öncelikle su, kanalizasyon, doğalgaz gibi temel altyapı dağıtımlarını yapan yerel yönetimlerin süratle ‘’Elektrik Dağıtım’’ şirketlerini özel sektörden devralması sağlanacaktır. Her türlü elektrik dağıtım kayıp ve kaçağından belediyelere ait bu dağıtım şirketleri sorumlu olacak, bu alandan elde edecekleri gelirleri de yine şehirlerinin altyapı geliştirme çalışmalarında kullanmaları sağlanacaktır.

    B)     Enerji üretiminde belediyelerin yenilenebilir kaynaklarla, kendi bölgelerinin enerji ihtiyacını karşılamaya yönelik projeleri devlet tarafından desteklenecektir.

     

    7)     HERKES İÇİN YEŞİL VE AKILLI ŞEHİRLER: Yeni şehirler için Yeşil ve Akıllı Şehir planlaması ve eski şehirlerin dönüştürülmesi.

     

    Yeni şehir planlama konseptleri uygulamaya koyulmalıdır. Rahatlık ve sıfır emisyon için 1 milyonu aşmayan nüfuslar planlanmalıdır. İnşaat Teknolojileri yaşam kalitesinin artırılmasında önemlidir. Yeşil ve akıllı şehirler inşa edilmelidir. Mevcut nüfus, yeni şehirlere taşınmaya teşvik edilirken eski şehirler daha ekolojik olacak şekilde dönüştürülmelidir.

     

    A)    Ülke nüfusunun 25% oranında İstanbul’a ve 55% oranında 10 büyük şehre yığılması tüm ülke kaynaklarının düzensiz dağılması ve geniş yerleşim alanları ve arazilerin kullanılmamasına neden olmaktadır.

    B)     Yeniden yapılandırılacak DPT, Devlet Planlama Teşkilatı’nın başkanlığında, ülke üretiminin farklı bölge ve illere kaydırılarak , gerek ekonominin, gerekse nüfusun ülkede eşit oranlarda dağılımı teşvik edilecektir.

    C)     Ülkenin belirli şehirlerinde kümelenmiş olan sanayinin, zorunlu şartlar dışında büyük şehirlerden çıkartılması ve ülke geneline yayılması için ‘’Hedefli Taşınma Teşviği’’ uygulamasına geçilecektir.

     

     

    8)     GÜNEŞ ENERJİLİ ELEKTRİKLİ ULAŞIM STANDART HALİNE GELECEK: Güneş enerjili elektrikli ulaşıma yatırım

     

    Arabalar, trenler, tekneler ve uçaklar gibi tüm araçlar gelecekte güneş enerjili ve elektrikli olacaktır. Ulaşımda enerji devrimini desteklemek için Depolama Teknolojileri çok önemlidir. Bu araçlar, gündüzleri güneşin altında kendi kendilerine şarj olacaktır. Bataryalar, geceleri ana yük enerjisi sağlayacaktır.

     

    9)     DOĞAL DÖNGÜ, GERİ DÖNÜŞÜM, AZALTMA, YENİDEN KULLANMA: Her şeyi doğal döngüsüne geri döndürme ve geri dönüşüm, sürdürülebilirliğin anahtarıdır

     

    Her şeyi doğal döngüsüne geri döndürmeyi hedeflemeliyiz. Sürdürülebilir yaşamın yolu bu düşünce yapısından geçmektedir. Sınırlı kaynaklarımızın tükenmesini önlemek için geri dönüşüm süreçlerine yoğunlaşmalıyız. Teknoloji ve eğitim, bu düşünce yapısını ve platformu oluşturmamıza yardımcı olacaktır.

     

     

    10)  SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM İÇİN YEŞİL EĞİTİM: İnsanlar, sürdürülebilir yaşam konusunda eğitilmelidir

     

    Sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmamızın anahtarı eğitimdir. İnsanların sürdürülebilir ve sorumlu bir şekilde nasıl yaşanacağı konusunda olabildiğince erken şekilde eğitim alması, büyük bir fark yaratacaktır. Bu çaba, ahlaki ve mali desteklerle teşvik edilmelidir. Bu, bilgiyi nesiller arasında aktarma ve hatta geliştirme yönünde devam eden bir süreç olarak planlanmalıdır.

     

     

    11)  DAHA AKILLI NÜFUS: Nüfusta nicelik yerine nitelik

     

    Dünyadaki her insan önemlidir. Yapay zekanın hayatımıza dahil olduğu gerçeğini düşündüğümüzde, gelecekte mavi yaka çalışan istihdam edilmeyecek veya robotların gerçekleştirebileceği görevlerde insan gücünden faydalanılmayacaktır. Her insanın kendi yeteneğini ve sevdiği şeyi keşfetmesini ve topluluğuna buna göre katkıda bulunmasını sağlamak için nüfus kontrolü gereklidir. Yaratıcılık ve yeni fikirler önemlidir.

     

    A)    Anaokulundan başlayarak tüm eğitim sistemi modern eğitim gereklerine uygun hale getirilecek ve tüm yerleşim birimlerine, kolaylıkla ulaşılabilir halde, eşit seviyede dağılımı sağlanacaktır.

    B)     Lise eğitimi, meslek kazanımına yönelik seçenekleri arttırılacak ve yine ülke genelinde, yörenin üretim ihtiyaçlarına göre planlanacaktır.

     

     

    12)  DOĞAL VE TEKNOLOJİK DEKARBONİZASYON: İklim değişikliğini tersine çevirmek için ağaçlandırma ve dekarbonizasyon çok önemlidir.

     

    Hepimizin bildiği gibi, iklim değişikliğinin temel sebebi havadaki fazla karbondur. Olabildiğince fazla ağaç ekmek ve havadaki karbonu temizleyecek teknolojilerden faydalanmak, iklim değişikliğinin etkilerinin tersine çevrilmesi açısından çok önemlidir. Her iki çaba da çok değerlidir.

     

    A)    Orman stoğunun arttırılması ve uygun boş arazilerin süratle ağaçlandırılması için Orman Bakanlığı ve bağlı kurumlar yeniden yapılandırılacaktır.

    B)     Ağaçlandırma ve orman koruma çalışmaları öncelikle yerel Büyük şehir belediyeleri ile birlikte planlanacak, her şehrin kendi orman varlığını geliştirecek ve koruyacak altyapısının olması sağlanacaktır. Belediyeler bu konuda gereken araç parkının ve insan gücünün hazır tutulması konusunda sorumlu olacaklardır.