UMUMİ AHVAL
Geçenlerde bir dostum, “hocam siyaset yapıyorsunuz, sizce bu derin kriz nasıl aşılır” diye sordu ben de “bekçiyi işten çıkarırlar sorun çözülür” dedim, yüzüme baktı ve bir anlam veremedi…
Bunun üzerine kendisine şu fıkrayı anlattım…
**
Devlet, geniş ve boş olan bir hazine arazisine gecekondu yapılmasın diye 500 TL maaşla bir gece bekçisi istihdam eder…
Bir süre sonra, “pekâlâ, talimatlar olmadan bu bekçi nasıl iş yapacak?” diye düşünülür; derhal bir planlama birimi kurulur ve planlamayı yapmak üzere, 750’şer TL maaşla, iki kişi daha işe alınır…
Bir süre sonra, “işleri yapıp yapmadıklarını nasıl kontrol edeceğiz’’ diye endişe edilir ve ardından 1.000’er TL maaşla, iki denetmen işe alınır, biri denetim yapar diğeri raporları yazar…
Bir süre sonra, “bunların maaşları hesaplanıp nasıl ödenecek” diye tartışılır ve 1.500’er TL maaşla, bir mali müşavir, bir kâtip, bir de istatistikçi işe alınır…
Bir süre sonra, “peki bunlardan kim sorumlu olacak” diye düşünülüp 5.000 TL maaşlı bir müdür ve 3.000’er TL maaşla iki de müdür yardımcısı işe alınır…
Aradan bir süre daha geçtikten sonra ülkede bir ekonomik kriz çıkar ve bütçedeki masrafları kısma kararı alınır…
Ardından tasarruf tedbirleri gerekçesiyle bekçi işten çıkarılır ve yönetim olarak derin bir nefes alınır…
**
Ayakların baş, başların ayak olduğu, iş için adam değil adam için iş yaratıldığı, diplomanın, kariyerin, liyakatin mum ışığında arandığı, “bir daha mı geleceğiz” zihniyeti içinde eşe, dosta ballı maaşların ödendiği, “devlet malı deniz yemeyen domuz” anlayışının hâkim olduğu yönetimlerde çözüm her zaman budur…
Kıssadan hisse…
Dr. Vecdet Öz