HER ŞEYE HAZIRLIKLI OLUN!

Yunanistan’ın kıta sahanlığı ve adalar konusundaki hukuk dışı arayış ve teşebbüsleri çok eskiye dayanır…

Tek fark AKP (+MHP) hükümetinin tavizkar tutumu nedeniyle girişimlerin 21 yıl içinde cesaret bulması ve artık kuvveden fiile geçmiş olmasıdır…

Yunanistan Ege adalarını sorgusuz sualsiz 21 yıldır işgal ederken, çoğuna ağır silah ve askeri yığınak yaparak birer üsse çevirirken, pervasızca sınır ihlali ve tacizler yaparken, Dedeağaç limanını bölgenin en güçlü askeri karargâhı haline getirirken tüm uyarlarımıza rağmen görmezden gelenler bugün tutturmuş, “bir gece ansızın gelebiliriz” diyerek şov yapıyor!

Üstelik ellerini ovuşturarak ve ülkenin geleceğini yıllar sürecek bir kaosa itme olasılığını bilerek ve göze alarak!

Çünkü geldikleri çaresizlik noktasında artık kafalarından geçen tek şey vardır, o da bunu nasıl mücbir bir duruma çeviririz de kahramanlık türküleri eşliğinde seçimi erteletiriz ve ikbalimiz sürer düşüncesidir…

Aynı heves, Yunan halkına rağmen siyasi açıdan zor durumda olup kaos üzerinden yönetimi elde tutmak isteyen Yunan hükümeti için de söz konusudur…

Hal böyle olunca savaş ihtimali güç kazanmaktadır…

Bu gidişat, Lozan’dan itibaren ABD ve müttefiklerinin yıllardır arzuladığı tek şeydir…

Zira savaşa sürüklenmiş bir Türkiye geçmişte olduğu gibi yine kolay yutulur bir lokmaya haline dönüşecektir!

Üstelik bu kez işleri daha da kolaydır;  zira her an fitilini ateşleyecekleri ve içlerinde her türlü ajan ve teröristin olduğu milyonlarca sözde sığınmacı üzerinden bir anda ülkeyi saracak büyük bir iç çatışma çıkarma potansiyeline sahipler!

Geçmişte olanlar da bugün olacakların alt yapısıydı!

Şimdi anladınız mı Ergenekon operasyonunun nedenini…

TSK’nın kurmay kademesini hedefleyen kıyım sürecini…

Zamanında yenilenmeyen savunma teknolojisini…

Mayınların temizlenmesini ve sınırların kevgire çevrilmesini…

Adeta bir kavimler göçüne dönüşmüş olan mülteci akınını…

Tüm bunları sağlıklı düşünmesin diye sefalet içinde, yaşamsal sorunlarla meşgul edilerek günlük yaşatılan kurgulanmış toplumsal yapıyı…

Ayağa kalkamayacak şekilde çökertilen ekonomi ve tahrip edilen devlet düzenini…

En önemli propaganda aracı olan medya gücünün ele geçirilmesini ve milli siyaset yapanlara konan ekran yasağını…

Yargı ve emniyet üzerindeki baskıyı ve oluşturulan korku imparatorluğunu…

Bu gidişata rağmen toparlanmamak üzere bir araya getirilen muhalefet yapısını ve baskı altında tutulan milli siyasi unsurları…

Evet, artık gidişat süratle şekillenmektedir…

Şimdi diyeceksiniz ki hocam buraya kadar her şey doğru da son cümle olmadı!

Lütfen kızmayın gönlüm sizler gibi düşünmeyi çok arzu ederdi lakin maalesef gerçek budur!

Bu toprakları yeniden dizayn edenlerin ajandasında milli muhalefete yer yoktur ve bunu gerçekleştirmek böylesi operasyonel bir ortamda gerçekten çok zordur!

Eğer ki sabrederseniz birkaç ay sonra ne demek istediğimi daha iyi anlayacak ve bana hak vereceksiniz…

Olacaklara ve bunlara rağmen son bir çaba ile oluşacak bir milli mutabakat ittifakına destek vermeye hazır olun…

Bunu yaparken de şimdiden her türlü ideolojik görüş ayrılıklarından arının ve söz konusu vatansa gerisi teferruattır anlayışı içinde siyaseten yola çıkacak olan bir “yeniden müdafaa-i hukuk” mücadelesine hazırlanın…

Dr. Vecdet Öz