Böyle olmasına rağmen her seferinde yaşanır, acılar çekilir, bir süre konuşulur ve sonunda unutulur gider…

Gerçek orada, bizler burada durur ve yeniden karşılaşmayı bekleriz...

Diğer tüm felaketlerde olduğu gibi deprem de ancak bilimle ifade edilmesi gereken nesnel bir gerçektir; bunu kavrama ve üstesinden gelme kapasitesi ise ancak eğitimle gelişir...

Japonya gibi eğitime ve dolayısıyla yurttaşlık bilincinin gelişimine önem veren, deprem gerçeğini çok iyi algılayan medeni ülkeler felaketlerden ders çıkardıkları içindir ki zararları en aza indirmeyi başarmışlardır…

Bugün toplum olarak en büyük sorunumuz gerçeği kavrama yetimizin yeterince gelişmemiş olmasıdır.

Bunun önündeki en büyük engel ise cehaleti sürekli kılan cemaat yapılanmaları ile bundan beslenen ve önünü açan oportünist siyasettir.

Bu nedenledir ki bir deprem sayfasını daha kapatacağız ve bu gerçekle yüzleşmediğimiz sürece aynı kısır döngü içinde yaşamaya devam edeceğiz…

Yasalardan önce toplumu bu gerçeklerden uzaklaştıran kafaları değiştirmek gerekir...

Burada aydınlara düşen tarihi mesuliyet çok büyüktür ve bu ise ancak taşın altına elini koymakla yani siyaset kurumuna iştirakle mümkündür…

Dr. Vecdet Öz