14 Mayıs Pazar günü yapılma ihtimali yüksek olan Cumhurbaşkanı ve milletvekilliği genel seçimlerinin alışılagelmiş olağan bir seçim olmadığını, ülkemizin kader seçimi olduğunu asla unutmayınız…

Hiçbir gerekçe göstermeksizin, “FETÖ, Hizbullah, HD, İBDA/C, Tevhid Selam, El-Kaide, El- Nusra, ihvan, IŞİD/DAEŞ, DHKP/C, MKP, TKP/ML, MLKP, PKK, PŞK, PDK/Bakur, TAK” gibi terör örgütleri ve bunların ülkemizdeki uzantılarıyla geçmişte ve bugün, direkt ya da dolaylı bağlantı içinde olan siyasi partilere ya da içinde olduğu ittifaklara asla taviz vermeyiniz...

Aynı şekilde başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşları olmak üzere laik, demokratik Cumhuriyet rejimine ve değerlerine, ulus devlet anlayışına, anayasanın değiştirilmesi dahi teklif edilemez maddelerine, T.C. ibaresine ve Andımız’a karşı olan siyasi partilere ya da içinde olduğu ittifaklara da asla taviz vermeyiniz…

Ülkemizin içinde bulunduğu son derece büyük tehlikelerle dolu bu süreçte siyasi faaliyet sürdüren partiler eğer ki gerçekten milli olduklarını iddia ediyorlarsa yeniden bir Müdafaa-i Hukuk anlayışı ve Kuvâ-yi Milliye ruhu içinde yukarıda ifade ettiğim hususlar dahil hiçbir mazerete yer vermeksizin ve oy kaygısı taşımadan birlik ve beraberlik içinde hareket etmelerinin vatani bir zaruret olduğunu asla göz ardı etmeyiniz…

Bu nedenle geçmişteki siyasi hafızanızı resetleyerek mevcut siyasi partileri ve ittifakları lütfen bu gözle yeniden irdeleyin ve tercihinizi yaparken son derece dikkatli olunuz…

Özellikle bunlardan kurtulalım da sonra icabına bakarız diyerek geçmişte olduğu gibi yine yeni bir gaflet hali içinde aynı hataya düşmeyiniz…

Elbette ki her türlü ihanete bulaşmış ve ülkenin felaketine neden olmuş AKP iktidarından kurtulma yolunda kararlı ve azimli olunuz lakin bunu yaparken de ikinci bir felakete kapı açacak yeni bir projenin hayata geçirilmesine vesile olmayınız…

İki kutup arasına sıkıştırılmış siyasi tercihlerin ardında, varlığından rahatsız olunan ve bu yüzden her türlü sindirme ve tahakküme maruz kalan, basın huzuruna dahi çıkması engellenen yüzde yüz yerli ve milli bir siyasi oluşumun olduğunu, kurtuluşa giden yegâne yolun ilanihaye buradan geçtiğini lütfen fark ediniz ve fark ettiriniz…

Zira bu kez hiçbir hata yapma şansınız yoktur; aksi halde seçim sonrası giderek derinleşecek sorunlardan ve sonunda bir iç karışıklıkla ülkeyi Yugoslavya modeli bölünmeye götürecek olan nihai felaketten kurtulmanız asla mümkün olmayacaktır…

14 Mayıs, köprüden önce son çıkıştır…

Ver elini Türkiye’m…

Dr. Vecdet Öz