UYAN TÜRKİYEM UYAN, TARİH TEKERRÜR EDİYOR!
Atatürk’ün vefatının hemen ardından emperyalizmin yaptığı ilk iş İstiklal Harbinde yaşadığı hezimetin nedenlerini ortaya koymak olmuştur…
İşgal fikrini her an canlı tutmuş, hiçbir zaman hedef değiştirmemiş lakin bu kez sadece yöntem değişikliği yapmıştır…
Yıllarca alt yapı çalışması yaptığı ülkemizde bundan tam 21 yıl önce düğmeye basmış ve yeniden işgalin kapısını aralayacak olan siyasal İslam projesini devreye sokmuştur…
Bugün içinde bulunduğumuz içler acısı durum bu projenin vahim bir neticesidir…
Olanlar ne bir tesadüftür ne de siyasi bir beceriksizliktir.
FETÖ treniyle yola koyulan iktidarın bilerek, isteyerek ve kasıtlı olarak taşeronluk yaptığı bu projenin merhaleleri ve geldiği yer ana hatlarıyla şöyledir:
- Savaşma gücünü imanından alan bir milletin bu hasletini yok etmek için cemaatler kullanılarak yıllar içinde Kur’an’dan koparılmış kontrol altında bir din ve biat etmiş bir ümmet yapısı icat ettiler…
- Yine savaşma gücünü motive eden diğer bir unsur olan milliyetçilik duygusunu yok etmek için de tarihinden koparılmış ve askerlik yapma heyecanı yok edilmiş bir toplum inşa ettiler…
- Milli duyguları canlı tutacak, tarihi ve kahramanları anımsatacak olan milli bayramları, İstiklal Marşını ve Andımız söylemini itibarsızlaştırdılar; T.C. ibarelerini, Atatürk ismini, resmini, heykelini ve büstünü kurumlardan yok ettiler…
- Bu faaliyetleri engelleme ihtimali olan TSK’yı manidar bir şekilde Türk destanı olan Ergenekon’a kara çalarak etkisiz hale getirdiler, komuta kademesini ve modern yapısını yok ettiler…
- Aynı şekilde toplumsal tepkiyi etkisiz hale getirmek için de ülke ekonomisini yerle yeksan ederek bireyleri ekonomik sorunlar yumağı içine hapsettiler ve çaresizlik bataklığında çırpınan yardım edilmiş bir toplum yarattılar…
- Olası toplumsal milli refleksin önünü almak için ise planlı bir şekilde kavimler göçüne dönüştürülen mülteci akınına izin vererek örtülü bir istilayla demografik yapıyı tahrip ettiler…
- Mültecilerin içine karışmış olan milyonlarca dinci militanı muhtemel bir iç karışıklıkta kullanmak üzere şehirlerde istihdam ederek ayrıcalıklı haklar ve vatandaşlık vermeye başladılar…
- Vekâlet savaşçıları olarak kamplarda istihdam edilen PKK ve türevlerini stratejik coğrafi konumlara yerleştirdiler ve kısa sürede modern teçhizatla donatıp özel eğitimden geçirerek iç siyasete afiliye ettiler…
- Muhtemel bir işgali başlatacak öncü ülke olan Yunanistan’a tarihinin en büyük askeri yığınağını yaptılar.
- Yunan hükümetinin Lozan Anlaşması’nı hiçe sayarak Ege kıta sahanlığını ihlal etmesine ve adaları işgal ederek birer askeri üs haline getirmesine göz yumdular…
- İşgale eş zamanlı olarak çıkacak bir ayaklanmanın ve terör bağlantılı bir iç savaşın senaryosunu hazır hale getirdiler…
- Taşeron iktidarın kontrolü altına aldığı toplumsal kitleyi oyalamak ve çözülmesini engellemek için bir algı yönetimi devreye soktular ve sürekli olarak Osmanlı sosuna batırılmış, din ceketi giydirilmiş; ecdat ve İslam’la alakası olmayan çakma bir düzeni mehter, ezan, sala ve senaryosu ustalıkla yazılmış televizyon dizileri eşliğinde dayattılar…
- Ülke siyasetini kontrol altında tutabilmek için de iki kutuplu bir ittifak modeli icat ettiler ve konulan ağır seçim şartlarıyla milli cephede bir oluşumun hayat bulmasının önüne de engeller koydular…
- Yunanistan’ın tahrikleri başlatması, Türkiye tarafının fitili ateşlemesi ve ardından ortaya çıkacak mücbir durum nedeniyle seçimlerin ertelenmesi planı devreye sokuldu. İktidarın her halükarda görevini kesintisiz sürdürerek başlattığı görevi tamamlaması ve işgalin kapısını aralaması için sürekli tırmandırılacak bir kaos senaryosu hazır hale getirildi…
- Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin eş zamanlı dış saldırısının Ermenistan-İran, İsrail-Fransa-Almanya ve ABD destekli vücut bulması ve bir anda geniş çaplı bir taarruza dönüşerek iç destekli işgalin gerçekleştirilmesi planı artık son aşamaya geldi…
Cumhuriyetin ilanının 100. yılı olan 29 Ekim 2023 tarihi, kin ve nefret içinde bugünlere gelen ve bu hain planı devreye sokan şer güçlerin ve içerideki işbirlikçilerinin de rövanş günüdür…
Felakete 8 ay kaldı…
Çözüm şimdilik siyasi yoldan geçmektedir…
Yapılacak olan tek şey, Atatürk milliyetçiliği çizgisinde faaliyet sürdüren tüm siyasi partilerin acilen Müdafaa-i Hukuk anlayışı içinde tek bir çatı altında toplanması ve kurulacak Büyük Türkiye İttifakı’yla toplumu irşad edecek bir siyasi seferberlik başlatmasıdır…
Aksi halde tarih Atatürkçüyüm diyen hiçbir siyasiyi affetmeyecektir…
Dr. Vecdet Öz