ANAYASAYA AYKIRI BİR YASA YOK HÜKMÜNDEDİR!

Kamuoyunda “Sansür Yasası” olarak bilinen, internet medyası ve sosyal medyaya yeni yaptırımlar öngören kanun teklifi maalesef muhalefetin kabullenilmişlik psikolojisi ve cılız tutumu yüzünden kolayca kabul edilmiştir…

Teklifin hapis cezası öngören 29. maddesi tamamıyla usul dışıdır…

Kanun teklifini yapanlar burada maksatlı olarak Türk Ceza Kanunu’nun ‘savaşta yalan haber yayma’ konusundaki 323. maddeyi esas almışlardır…

Hâlbuki mücbir bir duruma özel olan bu madde, aşağıda görüleceği üzere Anayasanın 15. Maddesi gereği olağan hukuk düzeninde, barış hukukunda asla mümkün değildir.

Madde 15 – Savaş, seferberlik (…) [10] veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir.

Çünkü hak ve özgürlüklere, olağan düzende aşağıda olduğu şekliyle gibi 13’üncü madde uygulanır.

Madde 13 – (Değişik: 3/10/2001-4709/2 md.)

Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir.

Oysa, 15. madde yalnızca olağanüstü hal ve savaş düzeninde uygulanır…

Şu anda Anayasa askıdadır ve içeriği tehlikeli olan bu yasanın Anayasa’ya aykırılığı çok açık ve seçiktir…

Aynı zamanda çıkmış olan bu yasa, aşağıda görüleceği üzere Anayasanın 26. Maddesini de ihlal etmektedir…

Madde 26 – Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet Resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar.

Bu şunu göstermektedir; AKP iktidarı çareyi yasaklarda aramaya başlamışsa bu demektir ki seçilme umudu tükenmiştir…

Baskı ve zulüm sadece özgürlükleri ve bu uğurdaki kararlılığı güçlendirir…

Geçmişe göz atılacak olursa; hangi iktidar baskı, sansür ve yasaklara başvurmuşsa tarihin tozlu raflarında yerini almıştır…

O gün çok yakındır…

Dr. Vecdet Öz