KLEPTOKRASİ NEDİR BİLİR MİSİNİZ?

Yunanca hırsız anlamına gelen “kleptes” ve hükmetmek, güç anlamına gelen “kratos” kelimelerinden oluşur…

KLEPTOKRASİ, bir ülkede iktidarı ele geçiren bir ailenin ya da siyasal veya dini bir grubun, o ülkenin kaynaklarını sistemli olarak soymasıdır…

Öz Türkçesi, “HIRSIZLAR REJİMİ” demektir…

Kamunun yetki ve kaynaklarını kendi mal varlıklarını ve zenginliklerini artırmak için kullanırken bu amaçla oluşturdukları yaygın yolsuzluk ağı nedeniyle toplum her geçen gün daha çok zarara uğrar…

Tam manasıyla demokratikleşmemiş ülkelerde görülen bu durum, o ülkelerin gelişmesinin önündeki en büyük engeldir.

Nasıl ki demokrasinin olmazsa olmazı çok partili siyasi hayat, temel hak ve özgürlüklerin korunması ve hesap veren kamu yönetimi ise kleptokrasinin olmazsa olmazı da bütün gücün tek elde toplandığı otoriter tek adam yönetimidir…

Bir ülkenin başına bela olmuş böylesi bir hırsızlık rejiminin kalıcı olabilmesi ancak yargı, emniyet ve silahlı kuvvetlerin ele geçirilmesi ve ardından da topluma uygulanacak her türlü baskı ve korku ile mümkündür.

Kleptokrasilerde şeffaflık yoktur, kamu kaynaklarını kullananlar bu kaynakların nasıl kullanıldığının hesabını vermezler. Bu sayede yönetici sınıf kamu kaynaklarını istediği gibi kullanabilir…

Devlet yöneticileri kamu kaynaklarını kişisel banka hesabı veya mal varlığı gibi görür ve hazinenin tüm varlığı bu şahısların ihtiyaçları doğrultusunda kullanılır.

Kamu kaynaklarının nasıl harcandığını denetleyen etkin bir mekanizma olmadığı için bu kaynaklar yöneticilerin talep ettiği lüks harcamaları da karşılar…

Kamu kaynaklarının nereye ve kime harcanacağına yöneticiler karar verir.

Bu yüzden de kaynaklar belirlenmiş yandaşlara aktarılırken onlardan da bunun karşılığında yüklü miktarlarda kişisel menfaatler temin edilir…

Bir ülke bir kez hırsızlar rejiminin eline geçmeye görsün bir daha kurtuluşu çok zordur!

Zira demokrasiden kleptokrasiye barışçıl ve demokratik yollardan geçişin örnekleri çoktur lakin kleptokrasiden demokrasiye barışçıl ve demokratik yollardan geçişin örnekleri yoktur!

Hele bir de toplumun cahil kesimine yapılan hırsızlığa kılıf olsun diye haklı gerekçe olarak darülharp telkin edilmişse vay o ülkenin haline…

Kıssadan hisse…

Dr. Vecdet Öz