“DEVLET KARLAR ALTINDA KALDI!”

Bu söz, can dostum ve eski dava arkadaşım büyük milliyetçi rahmetli şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nun acılı eşi Gülefer hanımefendinin bundan tam 14 yıl önce sesi titreyerek ve kurumamış gözyaşları içinde sarf ettiği, içeriği son derece manidar ve sitem dolu haykırışıydı…

Sırlarla dolu helikopter kazasının üzerinden koskoca on bir yıl geçti, henüz herhangi bir ipucu yok ve ne yazık ki devlet hâlâ karlar altındadır!

Devlet Olmak Demek, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin aydınlatılması için gösterilen samimi gayretin, şehit Muhsin Yazıcıoğlu ve diğer faili meçhul tüm cinayetler için de gösterilmesi demektir!

Yazıcıoğlu hakkında henüz kayda değer bir açıklamanın yapılmamış olması her konuda mahir ancak nedense bu konuda sessiz kalan iktidarı ve yargıyı her geçen gün daha büyük bir mesuliyet ve zan altına sokmaktadır…

Bizler olayın yakın takipçisiyiz ancak aynı hassasiyeti Yazıcıoğlu’nun varisi olup onun ismi sayesinde meclise giren Sayın Mustafa Destici’den de bekliyoruz!

Ne demiş Mehmet Akif Ersoy bir vecizesinde; “Kenar-ı Dicle’de Bir Kurt Aşırsa Koyunu, Gelir de Adl-i İlahi Sorar Ömer’den Onu”.

Pekâlâ, bizler şehit Yazıcıoğlu’nun hesabını ABD devlet başkanından mı soracağız?

Olay yeri inceleme ve otopsi konusunda eğitim veren bir devlet kurumunun eski bir öğretim üyesi, kriminal konulara vakıf bir bilim insanı ve devlette uzun yıllar görev yapmış devlet meselelerine vakıf eski bir üst düzey bürokrat olarak şu soruların yanıtını çok merak ediyorum:

- Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümüne ilişkin olay yeri inceleme, otopsi ve kesin ölüm raporu nerededir?

- Bu konuda hazırlanmış istihbarat raporları nerededir?

- FETÖ ifadelerinde konuya ilişkin yer alan detaylar nelerdir?

- Müspet ya da menfi resmi bir açıklama yapmak için devlet halen hangi araştırmanın sonucu beklenmektedir?

- Suçun muhtemel faili ve devlet içindeki işbirlikçileri kimlerdir?

- Bunca zamandır başta ailesi olmak üzere kamuoyuna tatmin edici bir açıklama yapılmayışının asıl sebepleri nelerdir?

Bu konuda hükümeti ve meclisi yılmadan, usanmadan 14. kez göreve davet ediyor ve diyorum ki, “Devlet denilen şey muktedir bir güçtür ya da bir hiçtir, biraz devlet olunmaz!”

Bu vesileyle şehadete erişmiş kardeşim Muhsin Yazıcıoğlu’nu seneyi devriyesinde bir kez daha rahmetle anıyor, başta eşi Gülefer hanım olmak üzere evlatlarına ve tüm acılı ailesine tekrar başsağlığı, sabır ve metanet diliyorum…

Dr. Vecdet Öz